The Update: İki marka pandeminin ilk günlerinde stratejilerini nasıl değiştirdi?
Sunucu
Konuklar
Yayınlanma tarihi
Temmuz 2020Bu sayfayı paylaşın
The Update: İki marka pandeminin ilk günlerinde stratejilerini nasıl değiştirdi?
Temmuz 2020The Update serisinin ikinci içeriğinde, Google'dan dijital dönüşüm pazarlama müdürü Masha Fisch koronavirüs karşısında farklı iki markanın benimsediği benzer yaklaşımı yöneticilerinden dinliyor. Panera Bread'den George Hanson ve Figs'ten Alex Tshering, öngörülemeyen zorluklarla başa çıkmak için değerlerine nasıl sıkı sıkıya bağlı kaldıklarını anlatıyor.
Koronavirüsten ırksal adaletsizliğe, dünyanın zor bir dönemden geçtiğinin farkındayız.
Google’ın koronavirüse dair yaptıkları ve Siyahi nüfusun yanında oluşuna dair daha fazla bilgi için bu videonun altında verilen kaynakları ziyaret edin.
The Update’in bu bölümünde Panera Bread restoranlarından George Hansen’la ve
kaliteli medikal kıyafetler üreten bir marka olan FIGS’den Alex Tshering’le konuştum.
Onlardan, birbirinden tamamıyla farklı iki markanın
nasıl ortak bir çözüm bulduğunu öğrendim.
Yaşadığımız dünya değişmekte olduğu için,
hayattaki büyük ve küçük kararlar üzerine
hepimizin tavsiyeler ve güvenceler aradığını söyleyebiliriz.
Küresel olarak “almalı mıyım?” arama trendleri
%100’den fazla artış gösterdi.
Ama bu belirsizlik, Panera Bread için müşteri talebini azaltmakla kalmadı.
Pandemiyle mücadele etmek için alınan zorunlu sosyal mesafe önlemleri
müşteri kitlelerine hizmet sağlayabilme imkânlarını derinden sarstı.
Bu zorluğun üstesinden gelebilmek için öncelikle bu değişikliklerin insanları nasıl etkilediği konusunu ele almaları gerekiyordu.
O anda nasıl hissediyordunuz?
Ekibiniz nasıl hissediyor?
Oldukça duygusal bir andı.
Yani, restoranlarımızda konuşulanları duymak,
hizmet ettiğimiz müşteri kitlesinin konuştuklarını duymak bizi duygulandırdı.
Yani bu bizi insani olarak etkiliyordu
ve bizim öncelik vermemiz gereken asıl durum buydu.
Duruma nasıl adapte olabileceğimiz hakkında
hızlı kararlar vermemiz gerekiyordu.
Hâlâ tüm kararlarımızı,
çalışanlarımızı ve müşterilerimizi koruma ilkelerimizden yola çıkarak verebiliyorduk.
Markamızı nasıl koruruz ve sonrasında nasıl daha sağlam durabiliriz?
Karar verme sürecimiz için
net filtreler oluşturarak.
Panera Bread, hızlıca değişen müşteri davranışlarına ayak uydurabildi ve
yeni fırsatları ve talepleri saptayabildi.
Geçtiğimiz yıla kıyasla çevrim içi market alışverişi ve
alışveriş teslimatı arama trendleri %23 arttı.
Ayrıca bir geri adım attık ve şu anda müşterilerimizin neye ihtiyacı olduğunu kendimize sorduk.
Ve biliyorsunuz ki birçoğumuz gibi,
onlar da market alışverişi konusunda zorluklar yaşıyordu.
Ve her hafta fiziksel olarak bir markete gitmenin yarattığı huzursuzluk
yardımcı olabilmemiz için bize birçok fırsat sundu.
Ve sonrasında birkaç hafta içerisinde,
fırınımızı açarak ve bir alışveriş teslimat hizmeti sunarak
yardım etme kararını aldık.
Ama 39 milyon My Panera üyesi olması sebebiyle
karşılaştığımız sıradaki zorluk, müşterilerine
restoranlar hakkındaki temel bilgileri ulaştırmaktı.
Mesela yakınlarımdaki restoran ne zaman açık olacak?
Hangi hizmetler sunuluyor?
Ve arabaya servis mevcut mu?
Tüm bu dinamikler son dört hafta ila altı hafta içerisinde hızlıca değişiyordu.
Ve bunun müşterilerin Panera’ya nasıl ve ne zaman erişebileceklerini öğrenmeleri için
öncelikli bir konu olduğunu biliyorduk.
Ve temel performans göstergelerimiz aslında farkındalık ve Panera veya yakınımdaki restoranlar
araması yaptıklarında müşteriye ulaşmak üzerineydi.
Ve Google ekiplerinin sunduğu
Google önerileri müşterimizle nasıl iletişime geçtiğimiz
konusunda fazlasıyla yardımcı oldu.
Panera, müşteri kitlesinden aldığı işaretler doğrultusunda
dinamik müşteri talebine ayak uydurabilen ve
onları iyileşmenin sonraki aşamasına göre konumlandıran
yeni bir sipariş kanalı oluşturdu.
Üzerine kafa yormamız gereken tüm karar verme süreçlerimizin ortasında her zaman
ileri görüşlü olma ve daha ötesine bakma düşüncesi vardı.
Bu markanın kalıcı olacağını biliyoruz.
Peki, büyümesini ve gelişmesini
nasıl sağlayabiliriz?
Kaliteli medikal kıyafetler üreten,
genç ve müşteriye doğrudan hizmet veren şirket
FIGS’de Pazarlama departmanında Kıdemli Müdür Yardımcısı olan Alex Tshering için
müşteri kitlelerine destek olmak onlar için tamamıyla farklı bir anlam taşıyordu
çünkü onların müşteri kitlesi küresel bir salgına karşı olan savaşta
ön safhada yer alıyordu.
Koronavirüs salgınının ilk ortaya çıktığı günlerde
senin ve FIGS’deki ekibinin
aklından neler geçiyordu?
Bunu ilk duyduğumuzda, bildiğiniz gibi
tehlike yavaş yavaş büyüdü.
Başta, eh pek de büyük bir sorun gibi görünmüyor diyordum.
Büyük bir sorunmuş.
Bu bir felaket.
Yani verdiğimiz tepki dünyada koronavirüsün
etkilerinin de yayılmasıyla eş zamanlı arttı.
Burada bir kaos ortamı hâkimdi çünkü
yardım etmek için elimizden geleni yapmak istiyorduk.
Bu dönemde
sağlıkla ilgili tüm ürünlere duyulan talep aniden artıyordu.
ABD koronavirüsü ulusal bir acil durum ilan ettiğinden beri
başlığında maske geçen kendin yap rehberleri ve “nasıl yapılır?” ile ilgili videolar
60 milyondan daha fazla izlendi.
FIGS için bu acil ihtiyaç, müşteri kitlesine hizmet vermenin
yalnızca parasını ödeyen müşterilere hizmet sunmaktan
çok daha fazlası olduğu anlamına geliyordu.
Koronavirüs karşısında
acilen aldığımız önlemlerden biri ülkenin her yerine
30.000 takım hastane kıyafeti bağışlamak oldu.
Bir süredir ülke çapındaki tüm
acil servislere ve hastanelere yardım kutuları yolluyoruz.
Sanırım şu anda, bir hafta içinde yüz adet gönderiyoruz ve içerisinde
satışını yaptığımız varis çorapları bulunuyor ve
farklı ortaklarla iş birliği yaparak
ihtiyaç duyabilecekleri şeyler, günü atlatabilmeleri için atıştırmalık tarzı şeylerle doldurduk.
FIGS kriz boyunca sağlık çalışanlarından oluşan müşteri kitlesiyle iletişim kurdu
ve beklenmedik bir fırsatı tanımlamak için sosyal dinleme yöntemini kullandı.
Birçok marka reklam kampanyalarında daha karamsar yaklaşımlar kullanırken
onların müşteri kitlesi mizaha ihtiyaç duyuyordu.
Üzerinde hastane kıyafetleri olan
aceleyle koşturarak kahve almaya giden
bir kadının yer aldığı
bir reklam hazırladık.
Bir düzenleme yaptık ve
bu reklamı koronavirüsten önce
hazırladığımızdan bahsettik.
Kahveden çok daha önemli şeyler
olduğunun farkındayız.
Bundan dolayı yardım etmek için
elimizden geleni yaptığımızı ve
yanınızda olduğumuzu bilmenizi istedik.
Müşteri kitlemizle sürekli iletişim hâlindeyiz. Her gün onlarla
konuşuyoruz ve bize
ön saflarda neler olduğunu anlatıyorlar, neler yaşadıklarını anlamak bizim için
çok önemli ve onları dinlemek her zaman
işimizin temelinde yer alıyor.
Her zaman doğru olanın ne olduğunu
düşünmeye çalışıyorum.
Hayat felsefem bu ve ekibimin
felsefesinin de bu olmasını beklerim.
Yani biraz dayanın ve inançlarınıza sadık kalın
çünkü emin olun ki her şey düzelecek.
Tüm bu değişimlerin yaşandığı sürede hem Panera hem FIGS, müşteri kitlelerinin ihtiyaçlarına
anında karşılık vermeleri sebebiyle aktif empati gösterebildiler ve
temel değerlerine bağlı kalmayı başardılar.
Her zaman doğru kararı verdiğinizden emin olamayabilirsiniz
fakat yapabileceğiniz bir şey var,
bu da en iyi kararı verdiğinizi ummak.
En iyi kararlar genellikle
sıkıntılı ve zorlu zamanlarda öne çıkan
oldukça köklü, sağlam ilkeler ve değerlerle
bağlantılıdır.
Bu, yanınızda olduğumuzu sizlere içtenlikle göstermek için
mükemmel bir an ve fırsat.
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
Pazarlamacılar şu içeriklere de ilgi gösteriyor
-
KoleksiyonKoleksiyonKoleksiyon
Çeşitlilik ve Kapsayıcılık (DEI) Kaynakları
-
KoleksiyonKoleksiyonKoleksiyon
Belirsizliğin hakim olduğu günlerde işletmenize yardımcı olacak kaynaklar ve içgörüler
-
KoleksiyonKoleksiyonKoleksiyon
Koronavirüs süresince tüketici davranışlarını anlamanıza yardımcı olacak Google Trend içgörüleri
-
Sektör PerspektifiSektör Perspektifi
İçe dönüklerin pazarlamadaki gücü
-
MakaleMakale
Yeni trend: Uzun videolar için uzun dikkat süreleri
-
MakaleMakale
2020’de en çok okunan 10 Think with Google makalesi
-
Başarılı ÖrnekBaşarılı Örnek
Dijitalin altın kuralı: Kişiselleştirilmiş, kısa, ilgi çekici içerik
-
MakaleMakale
Dijital pazarlamada olgunluğa ulaşmanın hızlı yolunu keşfedin