10 yıllık YouTube video reklamları birikimini en iyi beşe indirgemek kolay bir iş değil. Biz de The Webby Awards'la gerçekleştirdiğimiz iş ortaklığı yoluyla sizlerden (reklam yapımcılarından, markalara yön verenlerden, metin yazarlarından ve kodlayıcılardan) favorilerinize oy vermenizi istedik. İşte sizlerin seçtiği reklamlar ve onları tanımlayan eğilimler.
Siz oy verdiniz. Biz bu oyların sayımını yaptık. YouTube kısa süre önce, The Webby Awards ile gerçekleştirilen iş ortaklığı çerçevesinde "YouTube'un İlk 10 Yılında En Beğenilen Reklamlar"ı açıkladı. Sektör tarafından seçilen bu reklamlar, geçtiğimiz 10 yıl içinde reklamcılığın yeniden tanımlanmasına yardımcı olan markaları kutlamak amacıyla tasarlanmış olan özel sürüm YouTube Reklamları Leaderboard'unun bir parçasını oluşturur. (20 adayın tamamını burada, kazananları ise aşağıdaki oynatma listesinde görebilirsiniz.)
Reklamverenler ve pazarlamacılar bu en beğenilen reklam grubu için oy verirken, tüketiciler de görüntüleme işlemleriyle oy vermekteydi. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca, Nike'nin "Winner Stays" ve Volvo'nun "Epic Split" videosu gibi reklamları izlemeyi tercih ettiler. Geçtiğimiz yılın sonunda tüketicilerin görüntüleme biçimindeki "oylarını" da analiz ettik ve 2014'te YouTube'da en trend olan videoların dört tanesinin reklamverenler tarafından oluşturulduğunu keşfettik.
İster reklamverenlerin oyları isterse tüketicilerin görüntülemeleri ile olsun, kazananlardan öğreneceğimiz kesinlikle çok şey var. Lider markalar hangi gizli formülleri kullanıyor? Son on yılda YouTube'da başarılı olan reklamlardan belirlediğimiz on eğilim şöyle:
1. Özgün olun: YouTube'da, özgün olmak her zaman doğru seçenektir. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Olağanüstü hayran kitlesine sahip Grace Helbig gibi video blogu sahipleri, doğrudan kameraya hitap ettikleri videoları oluşturmaya devam ediyor. Dollar Shave Club'ın 2012'de, markanın karakterinden değer teklifine kadar her şeyin paylaşıldığı, buram buram özgünlük kokan bir video kullanarak yaptığı gibi siz de onlardan bir şeyler kapın.
2. Video reklamları etkileşimli hale getirin: YouTube görüntüleyenleri, televizyonla yapmanın mümkün olmadığı şekillerde etkileşimde bulunabiliyor: yorum yapabiliyor, paylaşabiliyor ve tıklayabiliyorlar. Etkileşimli kartlar yoluyla, görüntüleyenlerin daha fazla içerik izlemesini veya tıklayarak web sitenize ulaşmasını kolaylaştırın. Old Spice Man'in 2010'da yaptığı gibi, görüntüleyenlerin yaptıkları yorumları doğrudan yanıtlamak da iyi bir fikir olabilir. Ancak, videolarınızı etkileşimli hale getirerek, ilgilenen YouTube kitlesine, yalnızca bakmakla kalmayıp işlem gerçekleştirme fırsatı da vermiş olursunuz.
3. Gecesini ve gündüzünü YouTube'la geçiren uzmanlarla birlikte çalışın: Friskies'in "Dear Kitten"'da BuzzFeed'le yaptığı gibi, deneyimli bir YouTube içerik oluşturucusuyla iş ortaklığı yaparak, milyonlarca kullanıcıdan oluşan bir hayran kitlesiyle etkileşimde bulunma avantajını yakalayın. YouTube içerik oluşturucuları, oluşturdukları içerikler yoluyla hayranlarıyla ilişkilerini besleme konusunda uzmandırlar. Kitlelerle her gün kendi YouTube kanallarında iletişim halinde oldukları için, kullanılacak doğru tonun ve ele alınacak doğru konuların ne olduğunu bilirler.
4. Öykünüzü anlatmanız için gereken zamanı ayırın: 30 saniyelik reklamlardan kurtulmanın zamanı geldi. Nike'nin, 115 milyonu aşkın görüntüleme alan "Winner Stays" videosu, dört dakikadan uzundur. Öykünüz artık 15 veya 30 saniyelik bir zaman dilimine sığmak zorunda değil; görüntüleyenlerin görmek isteyecekleri bir içeriğe sahip olması yeterli.
5. Bir reklam yapımcısı gibi değil, bir film yapımcısı gibi düşünün: Önceden "epik", reklamları takip eden filmleri tanımlamak için kullanılan bir kelimeydi ama artık durum değişti. Günümüzde reklamlar da epik olabiliyor. Film hissi veren ve dram, öykü anlatımı kalitesinde videolar oluşturun. Chipotle'ın animasyonlu kısa "The Scarecrow" videosu bir hareketin öncüsü oldu. Cartier'nin "The Proposal" videosu duygularımıza hitap etti. Dilediğiniz bir öyküyü anlatmak için zamanınız varsa neden onu epik bir hale getirmeyesiniz ki?
6. Bir-iki pozitif şaka yapın: Pozitif şaka diye bir şey var ve kullanıcılar bu tür içeriğe sahip videoları izlemeyi seviyor. Örneğin, Pepsi Max "Test Drive"'da, şaka kurbanı olarak bir otomobil satıcısını Jeff Gordon'la birlikte bir Mustang'e bindirdi. Bir sonraki reklamda, önceki reklamın sahte olabileceğini iddia eden gazeteci Gordon'un kullandığı bir taksiye yolcu olarak binerek şaka kurbanı oldu. İyi niyetli bir eğlence amacıyla olması kaydıyla insanlara şaka yapılmasını izlemek keyif verir.
7. Reklam biçimleriyle eğlenceli zaman geçirin: Reklam biçimlerinde sınırlama olması gerekmez. Peki ya bunu avantajınız olarak kullanabilseniz? "Atla" düğmesini ele alalım. GEICO, markanın mesajını yalnızca beş saniyede aktaran ve kullanıcıya "You can't skip this GEICO ad … because it's already over" (Bu GEICO reklamını atlayamazsınız çünkü zaten bitti) metninin gösterildiği "atlanabilir olmayan" bir dizi reklam oluşturdu.
8. Kendi memlerinizi oluşturun: Memler yalnızca resimlerden ve blok harflerden ibaret değildir. Hızla yayılan komik videolar ve video temaları da olabilirler. Markalar bundan, mevcut İnternet memlerini kullanarak veya kendi memlerini icat ederek faydalanır. Pepsi'nin "Harlem Shake"versiyonunu veya T-Mobile'ın birden oluşan kalabalık videolarını örnek verebiliriz. Mevcut bir memi yeniden canlandırmak size göre değilse kendinizinkini oluşturmayı deneyin. Örneğin, merkezi Los Angeles'ta bulunan moda markası Wren'in "First Kiss" videosu, binlerce yan video kazandı. Risk alarak cesur davranan markalar için mem reklamlar kültürel iletişime katılmanın etkili bir yoludur.
9. Etkinliklerin bir öncesi, bir o anı, bir de sonrası olsun: İster Dünya Kupası gibi bir spor etkinliği, isterse Oscar gibi kültürel bir an olsun, markalar reklamlarını YouTube'a erkenden yükleyerek önemli etkinlikler sırasında yayın sürelerini uzatıyor. 2015'in ilk altı haftasında kullanıcılar Büyük Final'de yaklaşık 7 milyon saatlik reklam ve reklam teaser'ı izledi. Bu, 2014'teki 52 haftanın toplamından fazla. Ayrıca, Adidas 2014 Dünya Kupası kampanyası ile erken start alıp etkinlik sona erdikten sonra uzun bir süre yayına devam etmenin kattığı değeri kanıtladı.
10. Biraz daha Jean-Claude Van Damme: Başka söze gerek yok.
Reklamların tek bir medya ortamında barındırılıp tüketicilere hitap ettiği devir kapandı. Markalar ve pazarlamacılar, bu paradigmayı değiştirmek için geçtiğimiz 10 yıl boyunca YouTube'u kullandı. YouTube'daki reklamlar halen harika öyküler anlatmaya yarayan birer vasıta niteliğinde, ancak artık bundan çok daha fazlasını ifade ediyorlar. Reklamverenlerin, kullanıcıları etkileşimde bulunmaları için davet etmesine, ilişkileri beslemesine ve kendi hayran kitlelerini oluşturmasına olanak tanıyorlar. İster yeni başlıyor, isterse var olan bir stratejiye ince ayar yapıyor olun bu eğilimlerin YouTube'da markanız için esin kaynağı olmasını umuyoruz. Önümüzdeki on yıl içinde YouTube'a neler katabileceğinizi görmek için sabırsızlanıyoruz.