YouTube, pazarlamacılara öykü anlatımında yapılabilecek yenilikler üzerinde düşünme ve modern bir video izleme deneyimi sağlayacak hazırlıkları yapma fırsatı sunuyor. Google'dan Tara Walpert Levy (Vice President, Agency Solutions), videonun gücünü kullanarak tüketicinin dikkatini çekmeye yönelik stratejileri paylaşıyor.
80'lerde, ailece izlediğimiz salonda bulunan televizyonun tek alternatifi, taşınabilir televizyonumdu. Yatağıma uzanıp, üzerinden antenler çıkan bu televizyonda “Aile Bağları”nı izlerdim. Sanırım, ilk "mobil video" izleyicileri arasında olduğum söylenebilir.
O günlerde, videoyu kullanarak kapsamlı bir erişim elde etmek isteyen pazarlamacıların sahip olduğu seçenekler ancak bir elin parmakları kadardı. Milyonlarca insan her akşam yalnızca birkaç program için ekran başına geçer, büyülenmiş gözlerle genç Michael J. Fox'un komikliklerini veya barmen Ted Danson'ı izlerdi.
Günümüzdeyse bunun tam tersini görüyoruz. İzleyicilerin ve pazarlamacıların kullanımına sunulan video kanallarının ve cihazların sayısı binlere, belki de milyonlara ulaşmış durumda. Tüketicilere video yoluyla ulaşılmasını sağlayacak oldukça bol seçenek var. Sorun şu ki, 1980'lerin büyülenmiş TV izleyicilerine artık o on yılı tanımlayan parlak renklerdeki bilezikler ve tüylü saç stilleri kadar nadir rastlanıyor. Araştırmalara göre, tüketicilerin üçte ikisi, televizyonda reklam arası verildiğinde başka bir cihaz kullanmaya başlıyor.1 Günümüzdeki zorluk artık erişim değil dikkat çekmek.
80'lerden bu yana programlar ve ekranlar tümüyle değişmiş olsa da, izleme alışkanlıklarımızın birçoğu değişmedi. Aslında, kitlenin dikkatini çekmek isteyen pazarlamacıların 80'lerden öğrenebileceği çok şey var. "Geleceğe Dönüş"teki Marty McFly gibi, bu makale online video stratejilerimizi geleceğe taşımak için bizi geçmişe götürecek.
Aynı Zaman, Aynı Yer, Farklı Ekranlar.
Peki 80'lerdeki izleyicilerin günümüzdeki izleyicilerle ortak noktaları neler? Öncelikle, prime time kavramı yerini koruyor. Hem televizyon ekranlarında hem de mobil cihazlarda, 20:00 - 23:00 arası YouTube'un en çok izlendiği zaman.2 Gerçekten de, yalnızca mobil cihazlarda, 18-49 yaş grubundakiler arasında prime time'da YouTube'u izleyenlerin sayısı, en çok izlenen ilk 10 TV programının toplam izleyici sayısından fazla.3 Kullandığımız cihazların sayısı artmış olabilir, ancak izlemek için en iyi zaman hala prime time.
Günümüz izleyicileriyle 80'lerdeki izleyicilerin tek ortak yönü izledikleri zaman dilimi değil. Her ikisi için izlemek istedikleri yer de önemli. YouTube'u evde, tıpkı yatakta seyrettiğim portatif televizyonumu izlediğim gibi, mobil bir cihazda, genellikle yatak odasında veya salonda izlediklerini söyleyenlerin oranı %90'ın üzerinde.4 Ayrıca sevdikleri YouTube içeriklerini büyük ekrana da aktarıyorlar: Yetişkin Amerikalıların yarısından fazlası YouTube'u televizyonlarında izliyor ve %60'tan fazlası başkalarıyla birlikte izliyor.5 Kulağa tanıdık geliyor, değil mi?
Pazarlamacıların Çıkaracağı Sonuç:
Pazarlamacı olarak bizler, tüketicilerin ne zaman ve hangi ekranda izlediklerine önem veriyoruz. Ancak tüketicilerimiz bunu önemsemiyor. Sevdikleri içerikleri nerede ve ne zaman isterlerse izlemek istiyorlar. Online video ve TV'yi birbirinden ayrı tutarak izlemiyorlar ve onların dikkatini çekmek istiyorsak biz de bu ikisini ayrı tutmamalıyız. Satın alma ve planlamamızı, önce TV, ardından online video şeklinde bir sıraya sokmak yerine, video fırsatına bir bütün olarak bakmalı ve video ekosisteminin tamamını tek parça olarak ele almalıyız.
Yıldızlar Eskiden Canlandırdıkları Karakterlerle Sevilirken Şimdi Gerçek Karakterleriyle Seviliyor
Michael J. Fox’un "Aile Bağları"nda canlandırdığı karakter Alex P. Keaton'a biraz aşık olduğumu itiraf edeyim. Ama o yalnızca kurgulanmış bir karakterdi. Günümüzde, online video yıldızları, gerçek, kendinizle ilişkilendirebileceğiniz yaşam deneyimlerini her gün paylaşan ve hayranlarıyla hem kamera karşısında hem de gerçek hayatta doğrudan konuşan gerçek kişiler. Michael J. Fox'u canlandırdığı karakter için sevdim; günümüzdeki hayranlar ise, YouTube yıldızlarını kendi karakterleri için seviyor.
YouTube yıldızlarının gördüğü çılgınca ilgi nedeniyle "vakit ayırarak izleme" adı verilen pratik yeniden canlanıyor. Ergen ve Y kuşağındaki YouTube abonelerinin %72'si bize sevdikleri yıldızların yeni videolarını yayınlandıktan sonraki ilk 24 saat içinde, %15'i ise ilk dakika içinde izlediğini söyledi.6 Bunlar, yeni büyülenmiş video izleyicileri. Bu nedenle, evde göz izleme yöntemiyle kısa süre önce yapılan bir araştırmaya göre, YouTube'un mobil uygulamasındaki ücretli reklamların televizyondaki reklamlara kıyasla %84 daha fazla dikkat çekmesi hiç de şaşırtıcı değil.7
Günümüzdeki izleyicilerle 80'lerin çocuklarının diğer bir ortak yönü, sevdikleri yıldızlarla bağlantı kurmak istemeleri. Ancak, hayranlar artık yatak odalarının duvarlarına poster asmakla yetinmiyor; YouTube yıldızlarıyla ve onları beğenen topluluklarla bir araya geliyorlar.
Pazarlamacıların Çıkaracağı Sonuç: Markalar, medya yoluyla YouTube yıldızlarının marka değerinden yararlanarak veya onlarla içerik üzerinde daha derin bir iş ortaklığına girerek dikkat çekebilir.
Klasik Reklam Sürelerine Şimdi Küçük Bir Ekleme Yapıldı
Ben çocukken, reklamverenler genellikle geleneksel reklam sürelerini kullanırdı. İnternet'teki video reklamlar için de benzer bir model izlediler ve :15, :30 ve :60 saniyelik seçeneklere bağlı kaldılar. Google'da, alternatif reklam süreleriyle yaptığımız denemeler bize online videonun geleneksel TV reklamlarından daha fazla seçenek gerektirdiğini gösterdi.
Standart reklam süreleri herhangi bir video planının temel öğelerindendir, ancak farklı reklam süreleri, tüketicilerin içinde bulundukları farklı anlarda en iyi sonucu verir. Gün içinde video izlediğiniz farklı yolları düşünün. Örneğin, bir arkadaşınız size komik bir videonun bağlantısını gönderebilir. Videodan önce uzun bir reklam izleyecek ruh halinde olmayabilir veya o an öyle hissetmeyebilirsiniz. Ancak, evde oturmuş komedi videolarının oynatma listesine bakarken buna çok daha açık olursunuz.
Aralarından seçim yapılabilecek bu kadar çok cihaz ve çok çeşitli izleme koşulları varken, günümüz izleyicilerinin dikkatini çekmek için farklı reklam süreleri gerekiyor. Bu nedenle Google, 2016'nın ilk aylarında altı saniyelik bir reklam biçimini kullanıma sunarak, izleyicilerle dikkatlerini fazla yoğunlaştıramadıkları zamanlarda bile bağlantı kurmamıza olanak tanıdı. Pilot gösterimde, bir kullanıcının yalnızca altı saniyelik bir içeriği izleme olasılığının daha yüksek olduğu anları belirten bir dizi durum ve içerik seçeneği olduğunu gördük. Bu küçük reklamların süresi kısa olabilir, ancak etkisi uzun sürelidir: Altı saniyelik reklamlar yayınlayan 10 kampanyadan dokuzunda reklam hatırlanabilirliğinde artış görüldü.8
Pazarlamacıların Çıkaracağı Sonuç: Altı saniyelik reklamlardan en üst düzeyde yararlanın ve içinde bulundukları an ne olursa olsun tüketicilerin dikkatini en iyi şekilde çekmek için reklam öğelerinizin kapsamını genişletin. Ve bunu yaparken etkiyi izleyin.
Toparlamak gerekirse
Kişisel olarak "Aile Bağları" dizisiyle nostaljik bir ilişkim var. Ancak, bir profesyonel olarak öyle hissetmiyorum. Bir pazarlamacı olarak, izleyicilerle bağlantı kurmamızı sağlayan yeni ve heyecan verici yollar enerjimi yükseltiyor. Bugün insanların dikkatini daha fazla çekmek için videoyla ilgili yapılabilecek yenilikler üzerinde düşünürken, aşağıdaki soruları göz önünde bulundurmanızı isterim:
- Planlama ve satın almayı, video platformlarında tek bir ekosistem için mi yoksa sıralı şekilde veya bunları birbirinden ayrı tutarak mı yapıyoruz? Genellikle online videoya öncelik verilen yeni prime time programlarına kendimizi adapte ediyor muyuz?
- Her nerede olurlarsa olsunlar, günümüzde içeriğin etkisini en üst düzeye çıkarabilecek belli başlı kişilerle ilişkilendirilen marka değerinden yararlanıyor muyuz? Bu kişilerin işimize yarayacak yaratıcı yaklaşımlarını uyarlama yöntemlerinden ne öğrendik?
- Reklamlarımızı içinde bulunulan ana uygun hale getiriyor muyuz? İzleyicilere içinde bulundukları anda işlerine yarayacak bir reklamla ulaşmak için, farklı reklam süreleriyle (:06, :15, :30 saniye ve diğer süreler) denemeler yapıyor muyuz?
Ekiplerinize bu soruları sorun ve 2017'ye umutla bakın. Geçmişe bakıp 80'leri hatırlamayı da unutmayın. Değişim ne kadar hızlı olursa olsun, temel unsurlardan birçoğunun aynı kaldığını unutmamak gerekir. (Bir de, Alex P. Keaton'ı görürseniz beni aramasını söyleyin).