Sınır Tanımayan Doktorlar (Felemenkçe "Artsen zonder Grenzen"), ırkı, inancı veya politik bağlantısı ne olursa olsun dünya genelindeki savaş, bulaşıcı hastalık ve felaket mağdurlarına yardım ediyor. Kar amacı gütmeyen birçok kuruluşta olduğu gibi, birinci öncelikleri amaçları için fon sağlamak. Duygusal hikaye anlatımıyla ve doktorların görev başında çektiği görüntülerle, bu temel misyonu başarıyla gerçekleştirerek yeni web siteleri üzerinden İnternet bağışlarını artırdılar.
İnternet, birbirinden güzel ve dikkat çekici içeriklerle dolu bir platform. İçerik sağlayıcılar ve pazarlama uzmanları olarak, bu kalabalığın arasından sıyrılıp öne çıkma mücadelesi hiç bitmeyecek. Sosyal fayda veya önemli insani meselelerle ilgili farkındalık oluşturmak söz konusu olduğunda, bu mücadele çok daha zorlaşıyor. Ancak Silver and People’ın Lovie Ödülü Sahipleri Sınır Tanımayan Doktorlar (NL) dijital platform ajansı TamTam ile iş birliği yaparak yeni web siteleri üzerinden kitlelerinin desteğini almanın kişisel ve güçlü bir yolunu bulmayı başardı.
"Artsen zonder Grenzen (Sınır Tanımayan Doktorlar) ekibinin yaptığı etkileyici işleri kitlelere daha yakından tanıtarak kullanıcılarla duygusal bir bağ oluşturmak"
Sınır Tanımayan Doktorlar (Felemenkçe "Artsen zonder Grenzen"), ırkı, inancı veya politik bağlantısı ne olursa olsun dünya genelindeki savaş, bulaşıcı hastalık ve felaket mağdurlarına yardım ediyor. Kar amacı gütmeyen birçok kuruluşta olduğu gibi, birinci öncelikleri amaçları için fon sağlamak. Duygusal hikaye anlatımıyla ve doktorların görev başında çektikleri görüntülerle, bu temel misyonu başarıyla gerçekleştirdiler.
Lovie Letters Serisi için Google ile iş birliği yapan The Lovie Awards ekibi, TamTam'ın Amsterdam'daki ofisini ziyaret ederek sitenin oluşturulması ve süreç içindeki deneyimleri hakkındaki hikayeleri hem TamTam reklam ekibinden hem de Sınır Tanımayan Doktorlar (NL) ekibinden dinledi. Anlattıklarının bir kısmı şöyle:
Başarılı olduğunuzu ne zaman anladınız?
Web sitesi, dünyanın tehlikeli bölgelerinde yaşayan birçok insana yardımcı olan bağışları toplamak için gerçekten önemli bir araçtır. Yaptığımız işin pek çok kişinin hayatında çok büyük bir fark yaratabileceğinin farkındaydık, bu nedenle, lansmandan sonraki birkaç hafta boyunca biraz gergindik. Ve lansmandan sonra bağışta bulunmak isteyen ziyaretçi sayısının iki katına çıktığını öğrenince, başardığımızı anladık!
Gizli bir tarifiniz veya mucize yaratan bir malzemeniz var mıydı?
Dünyanın tehlikeli bölgelerinde yaşayan sağlık görevlilerinin gönderdiği hikayeler, resimler ve videolar.
Bu projeden öğrendiğiniz en önemli ders neydi?
Kalıcı bir etki yaratmak, yalnızca muhtaç insanları betimlemek değil, sunabileceğimiz çözümlere de odaklanmak demektir.
Bu projenin en tatminkar bölümü neydi?
İzlediğimiz stratejiyle, iletişimdeki geleneksel "itme" yöntemini "çekme" yöntemine dönüştürdük ve böylece bağışçılarımızın sayısını ciddi ölçüde artırmayı başardık.
En zor anların üstesinden gelmenizi sağlayan neydi?
Dünyanın her yerinde, insanlara yardımcı olmak için dişini tırnağına takarak çalışan ve hayatlarını her gün tehlikeye atan sağlık görevlilerini hatırlamak. Hikayelerini anlatabilecekleri bir yer sağlamak ve onları ete kemiğe büründürmek, zor zamanların üstesinden gelmemizi sağladı. Elbette kararlı bir ekip ve müşteri faktörlerini de unutmamak gerekir. Çok küçük bir ekip halinde yakın bir iş birliği içinde çalıştık ve bu çalışma projeye iyi bir enerji verdi.
Tüm bu görüşler ve daha fazlası için Google tarafından sunulan Lovie Letter Serisi röportajınıizleyin.
Çalışmalarınızı belirterek 6. Yıllık Lovie Ödülleri etkinliğine katılmak için www.lovieawards.eusayfasına gidin