Bu eğitici makalenin bir versiyonu, ilk olarak ücretsiz Primer uygulamasında yer almıştır.
Mobil uygulamanızı başarıyla kullanıma sundunuz. Şimdi bu başarılı çalışmanızı yurt dışındaki pazarlara açma zamanı. Bir uygulamayı uluslararası pazarda kullanıma sunmak, ilk bakışta kolay görünebilir. Metnin doğru çevrildiğinden emin olmak yeterli, değil mi?
İşin aslı o kadar da kolay değil. Doğrusu, her pazarın uygulama tercihleri birbirinden farklıdır. Bunun da ötesinde, kullanıcılar kendilerini özel hissettiren deneyimlere değer verir. Yani uygulamanızın çevrilmesiyle yetinmek, sizi başarıya götürmeyebilir.
Daha fazla çaba sarf etmeli, uygulamanızı her yeni pazar için yerelleştirmelisiniz. Yerelleştirme doğru yapıldığında, daha fazla kullanıcı uygulamanızın değerini anlayabilir. Böylece uygulamanızı yüklemek, kullanmak ve önermek isteyecek kullanıcı sayısı artar.
Aşağıda, uygulamanızın çeşitli pazarlardaki kullanıcılara ulaşmasına yardımcı olacak beş adımı bulabilirsiniz.
1. Adım: Doğru uluslararası pazarları seçin
Uygulamanızı herhangi bir pazarda kullanıma sunabilecek olmanız, bunu yapmanız gerektiği anlamına gelmez. Uygulamanız için hangi pazarların elverişli olabileceğini iyice araştırın.
İlk aşamada Google Market Finder gibi araçlardan yararlanarak, uygun pazarların yer aldığı bir başlangıç listesi hazırlayabilirsiniz. Ayrıca bu araçlar sayesinde mobil kullanım, uygulama geliri, ödeme yöntemleri ve uygulama yerelleştirme seçenekleri gibi verileri temel alarak uluslararası pazar stratejinizi geliştirebilirsiniz.
Pazar listenizi ayrıntılandırmak için, söz konusu pazarlardaki kullanıcıların uygulamanızı zaten yükleyip yüklemediğini, geri bildirim verip vermediğini ve sosyal medyada uygulamanızdan bahsedip bahsetmediğini kontrol edin.
2. Adım: Kültürü göz önünde bulundurun
Hedef pazar listenize son halini verdikten sonra, bu ülkelerde yaşayan kitleyi ve kitlenin cihaz kullanımına dair bilgileri inceleyin. Kültürel farklılıklar; kullanıcıların herhangi bir amaçla (sosyal medya, alışveriş, banka işlemleri, oyun vb.) cihazlarıyla etkileşime geçme şeklini etkileyebilir. Uygulamanızı yerel kültüre ve mevcut davranışlara uyarlayın.
Uygulamanızın, kullanıcıların yerel restoranları bulmasına yardımcı olduğunu varsayalım. Bazı pazarlardaki kullanıcılar, cep telefonlarından yemek sipariş vermeye alışmış olabilir. Bu nedenle, uygulamanıza paket servis özelliği eklemeyi düşünebilirsiniz. Ancak başka pazarlarda paket servis seçeneği rağbet görmeyebilir. Hatta böyle bir hizmet mevcut bile olmayabilir. Bu nedenle, söz konusu bölgelerde bu seçeneği uygulamanızdan çıkarabilirsiniz.
3. Adım: Uygulamanızı pazara uyarlayın
Pazar araştırmanızdan yararlanarak uygulamanızın tasarımını ve sunduğu kullanıcı deneyimini değerlendirin. Grafikler, renkler, stil, üslup, işlevler ve ödeme yöntemlerinin, hedeflediğiniz pazarlara uygun ve bu pazarlarla alakalı olduğundan emin olun.
Ayrıca belirli pazarlarda karşılaşılabilecek zorluklara rağmen uygulamanızın başarıya ulaşabileceğinden emin olmanız gerek. Örneğin, hedeflediğiniz yeni kitle mevcut kullanıcı tabanınızdan daha eski donanımlar kullanıyor veya cihazlarını şarj etme fırsatları pek olmuyor olabilir. Bazı pazarlarda bağlantı sorunları nedeniyle zorluklar da yaşanabilir.
Uygulamanızı yeni bir pazara uyarlarken, fiyatlandırmanızı bile değiştirmeniz gerekebilir. Talep ettiğiniz ücretlerin bölgedeki geçim giderleri ve tüketicilerin alım gücüyle uyumlu olup olmadığını öğrenin. Rakip uygulamaların fiyatlarına da göz atabilirsiniz. Google Play Console; uygulamanızın fiyatını, uygulama içi satın alma işlemlerini (UİSA) veya abonelik ücretlerini otomatik olarak yerel para birimine dönüştürebilir. Bununla birlikte Play Store, belirli ülkeler için yerel fiyatlandırma modellerini uygulayabilir ve vergileri ekleyebilir.
4. Adım: Çeviriler konusunda titiz olun
Çeviri sürecine başlamadan önce, hedef pazarlarınızın dil tercihlerini öğrenin. Örneğin, Kanada veya Hindistan gibi ülkelerde birden fazla resmi dil kullanılıyor. Arapça, Çince veya İspanyolca gibi dillerde de lehçeler bölgeden bölgeye değişebilir.
Ardından, çevirilerin nasıl yapılacağına karar verin. Profesyonel çeviri hizmeti alıyorsanız hedef kitlenizle ilgili bağlam bilgisinin yanı sıra uygulamanızın karakteri ve üslubuyla ilgili yönergeleri sağladığınızdan emin olun. Markaya özel stil kılavuzları ve terimler sözlüğü de çok faydalı olabilir. Özel bir çeviri hizmeti almıyorsanız uygulama, Play Store ve UİSA metinlerinin çevirisinde Google Play Console'un çeviri hizmetinden yararlanabilirsiniz.
Uygulamanızla alakalı metinler çevrilirken, pazarlama materyallerini gözden kaçırmayın. Bu materyallere, uygulamanızın adı ve açıklamasının yanı sıra tüm resim, video ve ses dosyaları örnek verilebilir.
5. Adım: Uygulamayı kullanıma sunmadan önce ve sunduktan sonra test edin
Uygulamanızı çevirip yerelleştirdikten sonra, hedef pazarlardaki kullanıcıların popüler cihazlarla uygulamayı test etmesini sağlayın. Biçimlendirme, sunum ve metin hatalarını bulmaya çalışın.
Uygulamanızı, bu ilk test aşamasının sonuçlarına göre güncelleyin. Ardından, yerelleştirdiğiniz uygulamayı küçük bir kullanıcı kitlesine sunarak bir beta testi yapın. Bu ikinci geri bildirim aşamasının sonuçlarını değerlendirdikten sonra uygulamanızı resmi olarak kullanıma sunabilirsiniz.
Uygulamanızı kullanıma sunduktan sonra aldığınız puanları ve indirme istatistiklerini takip ederek, kullanıcıları etkileyebilecek sorunlardan haberdar olun. Özellikle yorumlara dikkat ederek, karşılaşılan sorunları hemen çözün.
Aynı zamanda, kullanıma sunduktan sonra uygulamanızın Google Play veya App Store girişleriyle ilgili denemeler yapabilirsiniz. Yeni pazarlarda girişinizi daha fazla kullanıcı ziyaret ettikçe, hangi metin ve grafikler birlikte kullanıldığında indirme sayısının arttığına bakın.
Uygulamanızın yeni pazarlara hitap etmeyi sürdürmesi için çalışmalarınıza devam etmelisiniz. Ancak açılacağınız pazarları doğru seçer, yerelleştirme sürecinizi titiz ve dikkatli bir şekilde yürütür, uygulamayı kullanıma sunmadan önce ve sunduktan sonra test ederseniz bu pazarlara etkili bir giriş yapabilirsiniz.