Geçtiğimiz yıl büyümesi hız kazanan ve aynı ivmeyle yoluna devam eden oyun sektörü, gelişimini sürdürebilmek adına en iyi çalışanlara, artistlere, yazılımcılara ihtiyaç duyuyor. Sektör kendi istihdam alanını yaratmaya devam ediyor. Google Türkiye, Kodluyoruz ve Patika.dev iş birliğiyle hayata geçen Casual Game Development & Game Art Bootcamp Programı tam da bu açığa hizmet ediyor. Oyun sektöründe gerekli olan kasları ve programın getireceği katkıyı Kodluyoruz Yetenek Çözümleri Lideri Alev Orbay ile konuşuyoruz.
Mobil oyun geliştirici ve mobil oyun tasarımcıları bu sektörde yükselmek için hangi kaslarını geliştirmeli?
Oyun alanına ilgili birisi öncelikle proje yönetimini bilmeli, çevik sistemi tanımalı. Burada özellikle sistemin standartlara dayalı bir sistem olduğunu hatırlamak önemli, çünkü oyun geliştirmenin temelinde standartlar var. Standartlar olduğu sürece hangi coğrafyada veya kültürde oyun geliştirdiğiniz pek fark etmiyor.
Bunun dışında eğer yazılımcıysa yazılımın temellerini; eğer artistse kendi alanlarındaki temelleri iyi bilmek zorunda. Kendi alanlarının bugüne kadar ne aşamalardan geçtiğini ve çalışmayı hayal ettikleri şirketlerin nasıl araçlar kullandığını araştırıp öğrenmek zorundalar.
Son olarak, iletişim yeteneği yine önemli bir diğer kas. Gerçekten uzun vadede başarılı olup dünya çapında uzun soluklu casual oyunlar çıkarabilmemiz için bu temelleri güçlendirmemiz ve standartları iyi oturtmamız gerekiyor.
Bahsettiğiniz beceriler ve eğitimler Türkiye’de oyun sektörünün büyümesine nasıl yardımcı olur?
Artık daha uzun soluklu oyunlar çıkmaya başlar. Örneğin, Bir TaleWorlds değil de birden fazla TaleWorlds oyunu çıkarabiliriz. Büyük adımlar atabilecek şirketler çoğalır. Büyüyen oyun şirketleri karmaşa nasıl yönetilir, başarı kriterleri nelerdir ortaya koyabilmişlerdir. Bu iş yapış şeklini daha fazla kişiye ve şirkete yayabilirsek bu potansiyeli gören daha fazla dünyaca ünlü oyun şirketi (Ubisoft ya da Blizzard gibi) artık oyunlarını buraya emanet etmeye başlayacaklar.
Birçok Türk geliştirici bu şirketlerin farklı ülkelerdeki oyunlarına yazılımcı olarak gidebiliyor fakat henüz Türkiye’ye oyun yaptırmıyor, çünkü o oyunu yapabilecek potansiyeli henüz burada gösteremiyoruz. Bunun için büyük oyun çıkması, potansiyelin kanıtlanması gerekiyor.
Sizce sektörün bu kasları geliştirmek için ne tür eğitimlere ihtiyacı var?
Üniversitelerin ya da eğitim kurumlarının sektörün ihtiyacına göre eğitim vermeyi önemsemesi gerekiyor. Bu noktada, Google - Kodluyoruz - Patika.dev olarak yürüttüğümüz, Türkçe dilinde gerçekleşecek olan Google Casual Game Development & Game Art Bootcamps de tam olarak sektör ihtiyacına göre eğitim ve pratik sağlayacak. Sadece modelleme yapmayacağız ya da sadece kod yazmayacağız. Aynı zamanda bir oyun şirketinin nasıl çalıştığını simüle edeceğiz. Hem artistleri hem yazılımcıları uçtan uca bir oyun üretiminin içine dahil edip ekip olarak beraber çalışmalarını sağlayacağız. Böylece “Ekipler hangi durumlarda birbirleriyle nasıl iletişim kurar? Oyun baştan sona nasıl çıkar?” gibi kritik bilgileri de pratik yaparak kazandırmış olacağız.
Bir oyun şirketinin nasıl çalıştığını simüle edeceğiz.
Bu projenin amacı nedir? Hangi ihtiyaca cevap vermeyi amaçlıyor?
Projemiz, tam olarak yukarıda bahsettiğimiz eksiklikleri gidermeyi amaçlıyor. Oyun geliştirmenin baştan sona tüm sürecini ele alıp, bootcamp boyunca katılımcılarla oluşturduğumuz ekiplerin bir amaç doğrultusunda proje geliştirmesini sağlayacağız. Böylece yetiştirdiğimiz kişiler bir şirkete katıldığında veya ileride şirket kurarsa bir süreci nasıl yöneteceklerini ve işlerin üstesinden nasıl geleceklerini pratik ederek hayal edebilecek. Bu büyük bir cesaret verme örneği.
Biz bu bootcamp’lerde küçük bir şirket simülasyonu sunacağız ve onları karşılaşacakları dünyaya hazırlayacağız. Üç ay içerisinde uzun yıllar kullanabilecekleri çok fazla bilgi elde edecekler. Oyun tasarımı, ürün yönetimi, oyun sanatı, oyun geliştirme, ve kalite rollerini göstereceğiz. Sektör de zaten bu rollerin karma halleriyle çalışıyor; eğer çalışan sayısı yeterliyse bu rollerin hepsini ayrı kişiler yapıyor, değilse bazı kişiler birden fazla rolü üstleniyor.
Bootcamp’lere katılım kriterlerinin en başında tasarım ya da yazılım altyapısına sahip olmak geliyor. Biz bu programda sıfırdan yazılım ya da sıfırdan modelleme yapmayı öğretmeyeceğiz. Fakat herhangi bir üniversiteye gitme/mezun olma koşulu beklemiyoruz; dolayısıyla kendini herhangi bir kaynakla bu alanlarda geliştirmiş ve oyun sektöründe yer almak isteyen yazılımcı ve tasarımcılar başvurabilir. Sonrasında yazılımcılar için bir teknik test, tasarımcılar için de bir modelleme değerlendirmesi yapılacak. En son da sözlü online bir mülakattan geçirip programa katılma ve oyun sektöründe olmak istemelerinin motivasyonunu değerlendirerek katılacak kişileri belirleyeceğiz.
Oyun sektöründeki üst düzey yöneticilere bu yolda büyümeleri için ne tavsiye vermek istersiniz?
Sektöre yeni girecek Z kuşağının ihtiyaçlarını iyi tanımalarını öneriyoruz. Korku ve baskı ile bir yazılımcı ya da artisti ekiplerinde tutmak yerine, yeni ekip arkadaşlarına doğru vizyon vermelerini, kendini geliştirmesi için alan bırakmalarını, gerektiği kadar özgürlük ve güven ortamı sağlamalarını tavsiye ediyoruz. Bir diğer önerimiz ise performans değerlendirme yöntemlerini gözden geçirmek. Daha kalite odaklı ve kişinin ekip arkadaşları tarafından da değerlendirildiği, şeffaf değerlendirme yöntemleri öneriyoruz.
Peki, 2021 ve ötesini oyun sektörü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörü neler bekliyor?
Geçtiğimiz yıllardaki yüksek fiyatlı satışlarla dünyanın gözü Türkiye’ye çevrilmişti. Bu ivmenin devam ederek Türkiye’de küçük ve orta ölçekli yeni şirketler kurulmasını ve yatırımların artmasını bekliyoruz. İş yapış şekli olarak uzaktan çalışma artık sektörün vazgeçilmezi oldu. Bundan 3-4 sene sonra uzaktan çalışmaya açık olmayan şirketlerin çalışan bulmakta zorlanacağını tahmin ediyoruz.