Bir soru: Markalar, televizyon ve online video arasında belirsizleşen sınırlara nasıl uyum sağlamalı?" Üç yanıt: bir araştırmacıdan, bir medya ajansı yöneticisinden ve bir dijital içerik oluşturucudan. Bu üç profesyonelin modern video tüketim çağıyla nasıl başa çıktığını ve bu çağa nasıl uyum sağladığını aşağıda bulabilirsiniz.
Son birkaç ayda kahve makinesi başındaki sohbetlerde kültürümüzü belirleyen önemli anları düşünün: Yaz Olimpiyatları, başkanlık tartışmaları ve kaçınılmaz "SNL" yanıtları. Kullanıcılar muhtemelen bu önemli kültürel anların birçoğunu canlı yayında mı, yayın akışında mı, akıllı telefonda mı yoksa işteyken dizüstü bilgisayarda mı, ilk nerede gördüğünü bile hatırlamaz.
Kullanıcılar video izlerken platformları veya cihazları düşünmez ve umursamaz. Sadece sevdikleri içeriği diledikleri yerde ve diledikleri zaman izlemek ister.
Ajans strateji ve planlama topluluklarının sektörü zorlayan soruları tartıştığı dokuzuncu Firestarters etkinliğimizde, video tüketiminin nerede gerçekleştiğinin belirsizleştiğinden ve izleyicilere ulaşma stratejilerinin buna nasıl ayak uydurabileceğinden bahsettik. Üç sektör lideri bu soruya yanıt veriyor:
"Markalar online video ve televizyon içeriği arasındaki sınırların belirsizleştiği günümüzde kullanıcı davranışına nasıl uyum sağlamalı?"
Bir araştırmacı, bir ajans yöneticisi ve bir içerik oluşturucunun benzersiz bakış açılarını görmek için aşağıdaki slaytları tıklayın.
Planlamacılar, alıcılar ve strateji uzmanları, ajansınızın müşterileriyle 2017 planlaması için yoğun görüşmeler gerçekleştiriyor. Şimdi cesur değişiklikler için cesurca meydan okumanın tam zamanı.
Siz bu süreçten geçerken ulaşmaya çalıştığınız kitlenin zaten video açısından nötr olduğunu ve içerik izlemek için kullandıkları yönteme göre plan ve satın alım yapmanın kanıtlanmış basit yolları olduğunu unutmayın. Reklam öğeleri, veriler ve medyayı söz konusu belirsizleşen sınırları içine alacak şekilde bir araya getirdiğimiz zaman yeni dijital çağda başarıyı yakalayabiliriz.