Pazarlamacılar yatırım getirisini artırmak amacıyla, güvenebilecekleri kanallara daha çok ağırlık veriyor ve bu eğilimin ön planında uygulamalar yer alıyor. Artık daha fazla işletme, müşteri bağlılığını ve yaşam boyu değeri artırmak gibi daha iyi iş sonuçları vermesi nedeniyle gelişmiş uygulama stratejilerine başvuruyor.
Tüketicilerin çok kanallı deneyimlere yönelik beklentilerinin artış gösterdiği ve daha fazla uygulamanın kullanıma sunulduğu bu süreçte markanızın fark yaratmasını nasıl sağlayabilirsiniz?
Google olarak, işletme büyümesini hızlandırmak için uygulamalardan yararlanan yüzlerce reklamverenle birlikte çalışma ayrıcalığına sahip olduk. Yıllar boyunca edindiğimiz deneyim sayesinde nelerin iyi sonuç verdiğini öğrendik. Uygulama stratejinizi tüketicileri memnun edecek ve kârlı büyüme sağlayacak şekilde formüle ederken veya yeniden tasarlarken öncelik vermeniz gereken üç alanı sizlerle paylaşıyoruz.
1. Sorunsuz çok kanallı deneyimlerle yatırım getirisini artırın
Günümüzde tüketiciler, daha önce dizüstü bilgisayara sahip olmadan, telefonla arama yapmadan hatta şehrin diğer ucuna kadar gitmeden yapılamayan şeyleri yapmak için uygulamalardan yararlanıyor. Bankada sıra beklediğiniz günleri hatırlıyor musunuz? Bugün birçok finans kuruluşu banka şubesini müşterinin cebine taşıyan uygulamalar sunuyor. Çok sayıda yeni banka ise fiziksel şubelerden tamamen vazgeçerek uygulamalarını müşteri deneyiminin odak noktası haline getirmeyi seçiyor.
Müşteriler, mağazada kullanabilecekleri değerli bir alışveriş yardımcısı olarak da uygulamalara gün geçtikçe daha fazla başvuruyor. Akıllı telefon sahibi müşterilerin %78'i, son 12 ay içinde mağazada alışveriş yaparken perakendecinin uygulamasını kullandığını belirtiyor.1
Bu davranış nereden kaynaklanıyor? Envanter ve fiyat kontrolleri sunma, hızlı kupon arama işlemlerine imkan verme ve hatta mağaza reyonlarında verimli bir şekilde gezinebilmeleri için kullanıcılara alışveriş listelerindeki ürünleri otomatik olarak sıralama kolaylığı sağlama gibi özelliklerle dolu uygulamalar, müşterilere mağazada yaşadıkları deneyimi daha iyi hale getirecek benzersiz bir değer sağlayabiliyor. Bu nedenle, tüketici beklentilerinin artması ve online ve offline deneyimlerin arasındaki farkın daha flu hale gelmesi ile birlikte pazarlamacıların şirket içi organizasyon ayrılıklarını gidererek sürece uyum sağlamaları gerekiyor.
Web to App Connect ile olağanüstü sonuçlar elde ettik. Yatırım getirisi %75 arttı.
Pazarlamacılar marka temas noktaları genelinde daha iyi deneyimler yaratmak için yeni teknolojik çözümlerden de yararlanıyor. Örneğin Web to App Connect, uygulamanızı yüklemiş olan müşterilerin, reklamınızı tıkladıktan sonra uygulamanın içinde yer alan en alakalı içeriklere yönlendirilmelerine yardımcı oluyor. Böylece hem müşteri deneyimi iyileşiyor hem de kampanya performansı artıyor. Web to App Connect, uygulama içine yönlenen tıklamalarda mobil web sitelerine yönlenen tıklamalara kıyasla ortalama 2 kat daha yüksek dönüşüm oranı sağlıyor.2
Online moda perakendecisi Boohoo, Web to App Connect'in gelirleri nasıl artırabileceğini gösteren güçlü bir örnek. Birçok şirket gibi, Boohoo'nun mobil uygulama kullanıcıları da diğer müşterilere göre daha yüksek dönüşüm oranlarına sahip. Ancak markanın tüm kullanıcıları web sitesine yönlendirme pratiğini benimseyen alışılmış dijital reklam kampanyası, uygulama kullanıcıları için mükemmel olmaktan uzak bir deneyimle sonuçlanıyordu.
Ekip bu duruma çözüm getirmek amacıyla Web to App Connect'i kullanarak müşterileri doğrudan mobil uygulamada yer alan ilgi çekici içeriklere yönlendirip dönüşümlerin artmasını sağlayan sorunsuz bir deneyim sunmaya başladı. Boohoo'nun Ücretli Medyadan Sorumlu Kıdemli Yöneticisi Nicola Black şöyle açıklıyor: "Olağanüstü sonuçlar elde ettik. Yatırım getirisi %75 arttı."
2. Mevcut ve yeni müşterilerle hem bağlılığı hem de kârı artırın
Bir kullanıcı belirli bir markanın uygulamasını indirip ana ekranına yerleştirdiğinde, söz konusu marka müşteriyle doğrudan, bire bir ilişki kurulmasını sağlayan nadir bir fırsata sahip oluyor. Perakendeciler uygulama kullanıcılarına mağaza içinde yön bulma, daha hızlı ödeme yapma ve özel indirimler gibi özelliklerle ekstra kolaylıklar sunarak bu fırsatı değerlendiriyor.
Bu yaklaşımın işe yaradığını görüyoruz. Marka bağlılığını artıracak uygulama yolculukları tasarlayan perakende markaları aynı yolu izlemeyen perakendecilere göre %32 daha yüksek bir Net Promoter Score'a sahip. Perakendecilerin büyük çoğunluğu, uygulama kullanıcılarından gittikçe artan bir işletme değeri de elde ediyor. Perakendecilerin %87'si gibi büyük bir bölümü, uygulama kullanıcılarının uygulamayı kullanmayan müşterilere kıyasla daha bağlı olduğu ve daha yüksek bir yaşam boyu değer taşıdığı konusunda hemfikir. Üstelik perakendecilerin %83'ü, uygulama kullanıcılarının uygulamayı kullanmayan müşterilere göre daha fazla alışveriş yapma eğilimi gösterdiğini düşünüyor.3
Günümüzde neredeyse her şey için bir uygulama olmasıyla birlikte müşterilerin uygulamanızın kullanıma sunulduğunu bilmelerini sağlamak büyük önem taşıyor. Müşterileri bu konuda bilgilendirmenin en iyi yollarından biri Google Ads'deki uygulama kampanyalarını kullanarak tanıtımın gücünden yararlanmak. Google yapay zekası tarafından desteklenen uygulama kampanyaları, yalnızca tek bir ücretli kampanyayla Google'ın en büyük mülklerinde uygulamanızı tanıtmak için kendi reklam öğelerinizi ve hedeflerinizi kullanmanıza imkan tanıyor.
Yeni müşterilere hızla ve geniş ölçekte ulaşma konusunda çok etkili olan bu kampanyalar organik performansı iyileştirmenize bile yardımcı olabiliyor. Data.ai'a göre Amazon'un uygulama etkinliğinin %45'i ücretli yüklemelerden kaynaklanıyor.4 Bu durumda Amazon'un uygulama stratejisinin, şirketin 2016 ile 2021 arasında e-ticaret payında sağladığı yüzde 17 puanlık artışta önemli rol oynadığını söylemek mümkün.
Ancak şu noktaları hatırlamakta da yarar var: Kullanıcıların uygulamanızı indirmelerini sağlamak, uygulamanızı kullanacaklarına dair bir garanti vermiyor. Farklı kategorilerden uygulamalar indiren tüketiciler arasında push bildirimleri etkinleştirme oranının yalnızca %37 olması nedeniyle5 uygulama kullanıcılarının büyük çoğunluğunu indirimler, özellikler ve diğer haberler konusunda bilgilendirmek zor olabiliyor.
Neyse ki bu sorunun üstesinden gelmek mümkün. Bunu başarmanın yollarından biri, uygulama kampanyaları aracılığıyla da ulaşabileceğiniz bir yeniden etkileşim stratejisine sahip olmak. Bu yaklaşımdan yararlanarak belirli müşterilerle yeniden etkileşim kurabilirsiniz. Örneğin uygulamanızı indirdikten hemen sonra bir satın alma işlemi gerçekleştiren ancak daha sonra uygulamayı kullanmayı bırakan kullanıcılara, uygulamanın içinde sunulan yeni bir teklifin tanıtıldığı bir reklam gösterebilirsiniz.
3. Uzun süreli başarı için birinci taraf verilerini büyütün
Çerezler, reklam kimlikleri ve diğer kişisel tanımlayıcılara erişimin azalmasıyla birlikte pazarlamanın geleceği için izin alınarak toplanmış birinci taraf verilerinden oluşan güçlü bir temel gerekiyor. Dönüşümleri etkili bir şekilde ölçmek ve tüketicilere alakalı reklamlarla ulaşmak temel bir gereklilik haline gelecek.
Uygulamalar, müşterilerle ilgi çekici bir değer alışverişi yaratarak başarıya ulaşmak için hazırlanmanızı sağlayan değerli bir araç.
Uygulamalar, müşterilerle ilgi çekici bir değer alışverişi yaratarak başarıya ulaşmak için hazırlanmanızı sağlayan değerli bir araç. Buna güçlü bir örnek olarak, kullanıcılara sorunsuz ve verimli bir alışveriş deneyimi sunan bir uygulamayı gösterebiliriz.
Başta genç tüketiciler olmak üzere kitleler, satın alma işlemi yaparken olabildiğince az sorunla karşılaşmayı bekler hale geldi. Yakın zamanda tüm dünyada gerçekleştirilen bir çalışmada, Z kuşağı (%45) ve Y kuşağının (%48) bir perakendecinin hesap ve ödeme bilgilerini kaydetmiş olmasının o perakendeciden düzenli alışveriş yapma kararında önemli rol oynadığını söyleme olasılığının, X kuşağı (%36) ve boomer kuşağına (%28) göre önemli ölçüde daha yüksek olduğunu belirledik.6 Z kuşağının dünya nüfusunun yaklaşık %30'unu oluşturduğunu düşündüğümüzde, bu kuşağın hızla alışverişin yeni gücüne dönüştüğünü söyleyebiliriz. Markalar gelişmelere uyum sağlayabilmek için bu kuşağın özel alışkanlıklarına ve tercihlerine hitap etmek zorunda.
Ancak bu bilgilerin toplanması için bir strateji gerekiyor. Müşteriler verilerinin kendi kontrollerinde olduğunu düşündüklerinde söz konusu markaya verilerini emanet etme konusunda güven duyuyor. Uygulama geliştiricilerle birinci taraf verilerini etkili şekilde toplama konusunda yaptığımız bir ankette, sık başvurulan üç en iyi uygulamayı izlemenin önemli olduğunu tespit ettik.7
Birincisi, kullanıcılara kendilerine ait bilgilerin uygulamanızda nasıl kullanılacağı konusunda şeffaf davranmalısınız. İkincisi, kullanıcılara uygulamanız aracılığıyla sizinle bilgi paylaşırken daha iyi bir deneyim sunmalısınız. Son olarak, kullanıcılara sunduğunuz değer karşılığında onları uygulama içinde bir hesap oluşturup oturum açmaya teşvik etmelisiniz.
Tüketicilerin uygulamalarla daha fazla zaman geçirmeye başlamasıyla birlikte başarılı pazarlamacılar markalarıyla müşterileri arasında doğrudan ilişkiler kurmak için yeni fırsatlar yakalayacak. Böylece üstün kaliteli uygulama yolculuklarına ve uygulama çözümlerine öncelik verenler, tüketicileri memnun edebilecekleri ve ilerleyen yıllarda işletmelerinin yatırım getirisini artırabilecekleri bir şekilde konumlanacak.