Danışmanlık şirketi Amaze Growth'un CEO'su Simone Lafargue, ajanslarda, yeni girişimlerde ve çeşitli kuruluşlarda büyüme becerilerini geliştirici koçluk eğitimleri veriyor. Bu makaledeyse, pozitif liderliğin kuruluşların büyümesini nasıl etkilediğini açıklıyor.
Ekibinizi belirsiz zamanlarda nasıl yönlendirebileceğinizi kendinize hiç sordunuz mu? Ekibiniz üzerinde hiçbir etkinizin olmadığı makro ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya kaldığında, liderlerin çalışanlarının sadakatini güçlendirmek ve günlük faaliyetlere ışık tutmak için pozitif lider rolünü üstlenmeleri gerekiyor.
Özellikle geçtiğimiz yıl içerisinde, dünya genelinde olduğu gibi enflasyon oranları hızla yükseldiğinden Türkiye’deki liderlerin de yapmaya çalıştığı şey bu. Aynı zamanda şirket çalışanlarının bu dönemde daha akılcı, hızlı ve yenilikçi fikirlere ulaşması ve yaşanan değişikliklere uyum sağlamaları konusunda da yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Akademisyenler Robert Quinn ve Kim Cameron tarafından yapılan ve pozitif liderliğin ekip performansını %40 oranında artırabildiğini gösteren çalışmadan her zaman çok ilham aldım.1 Araştırmaları 10 yıldan daha eski olmasına rağmen, pozitiflikle liderlik etme düşünce yapıları hala bugün geçerliliğini koruyor.
Pozitif psikolojinin liderlikteki rolü kritik
Pozitif liderlik, genellikle konuya daha geniş bir bakış açısı getiren ve daha çok liderlerin şirketi gerçekte nasıl etkilediğine bakan organizasyonel psikoloji içinde yer alan bir odak alanıdır.
Peki pozitif bir lider olmak için ne gerekiyor? Bu kavramın kurucularından biri olan Martin Seligman'a göre2, "Pozitif psikoloji, ilmik ilmik işlenen o mutlu ve mutsuz anların tamamına bakan, yaşam kalitenizi oluşturan güçler ve erdemlerle ilgili."
Pozitif liderlik ekip performansını %40 oranında artırabilir.
Koçluk eğitiminde kullanıldığındaysa, pozitif liderlik kişilerin yaşamlarında gerçekleştirmeyi amaçladıkları değişimler için içlerinde yer alan duygu, düşünce ve kaynaklara erişim fikrini ortaya çıkarır.
Belirsiz zamanlarda liderlik özelliklerini geliştirmek
Öncelikle, organizasyonunuzun performansını yönetmek için liderliğin önemli bir mihenk taşı olduğunun farkına varmanız gerekiyor. Özellikle de belirsizliğin zirve yaptığı zamanlarda. Pozitif liderlik, krizleri yönetmemize, toplulukları yeniden inşa etmemize ve en önemli şeylere odaklanmamıza yardımcı olur. Zor zamanlarda, birincil amacınızı yeniden keşfetmeniz ve kendinize ve ekibinize yol gösterici ilkeleri hatırlatmanız çok önemli.
Değişim zamanlarında, ekibinizi veya organizasyonunuzda size güvenenleri desteklemek için hangi aksiyonları aldığınızı göstermeniz gerekir. İhtiyaçları belirlemek ve dirençli çözümlerle yanıt vermek sizi doğru yolda tutacak ve aradaki güveni tazeleyecektir.
Pozitif liderlerin ekip performansını artırabileceğini söyledik, o halde kendinize şunu sorun: Nasıl pozitif bir lider olabilirim? Üç kategoride kendinizle ilgili hızlı bir analiz gerçekleştirebilirsiniz:
- Zamanımı ve kendimi nasıl yönetirim? Bu soru hakkında haftada bir kez düşünün; olumlu ve olumsuz durumları yazın.
- Ekibimdeki her bir bireyi nasıl yönetirim? Çalışanlarınızın tüm isimlerini yazın ve kendinize sorun; onunla şu anki ilişkim nasıl, bu hafta ne oldu, neyi teşvik etmem veya bırakmam gerekiyor?
- Ekibimi nasıl yönetirim? Geçen haftaki ekip dinamiğinin nasıl olduğunu, bu dinamiği nasıl yönlendirdiğinizi, ekibin genel ruh halinin nasıl olduğunu ve onu nasıl daha olumlu bir yöne çekebileceğinizi düşünün.
Pozitif liderlikle ilerlemek
Peki bu pratikte ne anlama geliyor? Türk markalarının liderleriyle bu konudaki deneyimleri üzerine de konuştuk.
İstegelsin'de Chief Brand & Experience Officer Melis Özbek ve Chief Growth Officer Özge Altıntaş liderlik koçluğu yol haritalarında farklı bir odak noktası belirlediler. Hızla büyüyen bir ekipte dinamikleri yönetmeye, bir büyüme kültürü tanımlamaya ve ekipleri motive edip cesaretlendirmeye odaklandılar.
Özge Altıntaş ekibi şöyle anlatıyor; “Genç bir ekibiz, işimizi tutkuyla yapmak en büyük avantajımız,” diyor ve ekliyor; “Bu çalışma ortamını sağlarken pozitif liderlik etmek, hata yaptıktan sonra bile takımın hep oyunun içinde kalmasını sağlamak ve kendini hep daha iyisi için koşullandırmak benim için çok önemli.”
Çalışma rutinindeki pozitifliği nasıl sürdürdüklerini sorduğumuzda ise Melis Özbek şöyle yanıtlıyor; “Beklentimizin altında sonuçlar elde ettiğimizde dahi ekibi desteklemek, farklı bakış açılarından farklı fikirler denemelerini sağlamak, bir şeyler ters gittiğinde bunu daha iyisini yapmak için bir fırsat olarak görmek benim için pozitif bir lider olmanın temel özellikleri.”
Herkes liderlik konusunda farklı zorluklar yaşayabilir ve pek tabii ki farklı ekiplerin farklı yaklaşımlara ihtiyacı vardır.
Gelecekte, hem kendimizin hem de organizasyonumuzun duygusal dayanıklılığını geliştirirken, bir yandan da kim olduğumuzu ve neye değer verdiğimizi anlama becerimize odaklanarak daha da güçleneceğiz. İçinde bulunduğumuz ana olan yaklaşımımız, yarın çıkacağımız yolculuğa rehberlik edecektir, bunu unutmayın.