Teknolojinin gelişimiyle birlikte dijital medya satın alma ve satma şeklimiz de değişmeye başladı. Başlangıçta deneysel bir teknoloji olarak hayatımıza giren programatik, artık medya satın alan ve satan kurumlar için olmazsa olmaz bir araç haline dönüşüyor. Google Türkiye'nin de katkıda bulunduğu IAB Türkiye Yeni Trendler Komitesi tarafından hazırlanan Programatik Whitepaper çalışması ile programatiğin temellerini keşfedin.
Programatik satın alma nedir, nasıl çalışır?
Programatik, en basit tanımıyla veriyi analiz edip teknoloji kullanarak medya satın alımını daha hızlı ve akıllı hale getiren yöntemdir. Temel hedefi dijital reklam yatırımlarının verimini daha da arttırmaktır. Sistem kullanıcıya ve davranışlarına odaklı çalışır. Kullanıcı verisini analiz eder, hedefleme teknikleriyle markanın doğru kitleye ulaşmasını sağlar ve reklamın verimliliğini arttırır. Üstelik bütün bunları milisaniyeler içinde, gerçek zamanlı olarak yapar.
Neden programatik?
Emarketer’ın Mart 2015’de, ABD’de perakende sektöründe çalışan pazarlama yöneticileriyle yaptığı bir araştırma sistemin neden kullanıldığını net biçimde ortaya koyuyor. Buna göre araştırmaya katılanların; 1. %91’i medya satın alma etkinliğini ve hedefleme yoğunluğunu arttırmak, 2. %90’ı tüketici ile daha etkili mesajları buluşturmak, 3. %87’si medya ROI hedeflerine ulaşmak ve conversion oranlarını arttırmak, 4. %82’si daha iyi iş sonuçları elde etmek, 5. %75’i marka bilinirliğini arttırmak, 6. %75’i daha etkin bir fiyatlandırmadan yararlanmak, 7. %65’i tüketiciler nezdinde 360 derece görünürlük kazanmak amacıyla programatikten yararlandığı belirtmiş.
Buradan hareketle programatik satın almanın yararlarını şöyle sıralayabiliriz;
- 1. Gelişmiş hedefleme
- 2. Gerçek zamanlı hareket
- 3. Kişiye özel reklam
- 4. Verimli reklam, boşa gitmeyen yatırım
- 5. Etkili kampanya ölçümü ve takibi
- 6. Daha etkili reklam
- 7. Daha değerli reklam alımı
Programatikte neler oldu/olacak?
Programatik, gerçek zamanlı veri ve bu veriyi anlamlı öngörülere dönüştüren sofistike algoritmalara dayanarak envanter satın alımının otomatik olarak gerçekleşmesini tanımlayan; DSP’ler,ad-exchange’ler, trading desk’ler ve RTB’yi de içine alan genel bir terim haline geldi. 2013’te 22 milyar dolar olan küresel programatik reklam harcamasının 2018 yılında 69 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
Gelişmiş Kuzey Amerika ve Avrupa pazarları, 2014’teki programatik reklam hacminin %63’ünü gerçekleştirdi. Bunun %21’i Avrupa ülkelerinden geldi. Asya- Pasifik ülkelerinin oldukça yüksek büyüme oranlarıyla 2018’de Avrupa ülkelerinin hacimlerini geçmesi bekleniyor.