Roya Zeitoune ve Nicolas Szmidt YouTube'da kültür ve trendler konusunda uzman. Yeni ortaya çıkan tüketici eğilimlerini saptamak için YouTube görüntüleme verilerini derinlemesine inceliyorlar.
İzleyicilerin dikkatini çekmenin her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemde, YouTube içerik üreticileri fikirlerini ve hikayelerini aktarmak için alışılmadık yollar arıyor.
Günümüzde yeni teknolojiler, yaratıcılığı ifade etmek için yeni ufuklar açıyor. İçerik üreticiler, yaratıcı ve benzersiz hikaye anlatma biçimleri oluşturmak amacıyla hiç vakit kaybetmeden bu araçları kullanmaya başladılar.
İzleyiciler de bu yeni biçimleri çok seviyor.
Modern pazarlamacıların, popüler kültürde günceli yakalamak için bu yeni hikaye anlatma tekniklerinden haberdar olmaları gerekiyor. Özellikle dil araçları bu videoların kıta sınırlarını aşmasına yardımcı oluyor ve dünyanın dört bir yanında oluşturulan bu içeriklerin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki (EMEA) izleyiciler tarafından tüketilmesini sağlıyor.
İçerik üreticilerin daha zengin ve çarpıcı hikayeler anlatmak amacıyla 2023'te teknolojiden yararlanmak ve onu içeriklerinde kullanmak için izledikleri üç yolu aşağıda açıklıyoruz.
Çok dilli sesle ufuklar genişliyor
İçerik üreticiler çok daha geniş bir kitleye ulaşmak ve o kitlenin ilgisini çekmek için hikaye anlatımlarında çok dilli ses özelliğini 2023'te sunulduğundan bu yana kullanıyor. Bu özelliği kullanan içerik üretici sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu özellik, video kendi ana dilinde değilse hiç izlemeyebilecek kullanıcılara ulaşmak için kullanılıyor.
Örneğin, MrBeast dünya genelinde şimdiden 164 milyon aboneye sahip. Ancak, ana kanalına daha fazla uluslararası izleyici çekmek için MrBeast’in son videolarına 11 dilde dublaj yapıldı. Hatta, içerik üretici topluluğunda çok dilli ses özelliğinin kullanımının yaygınlaşmasına yardımcı olmak için birçok dili kapsayan, kendine ait bir dublaj hizmeti başlattı.
Mr. Beast, Şubat ayında Creator Insider'la yaptığı bir video röportajda bu konudaki fikrini, "Herkese ulaşabilirsiniz. En yaygın 15 dili eklerseniz dünyanın yaklaşık %90'ına ulaşabilirsiniz," şeklinde ifade etti.
Koreli sanatçı Midnatt da aşağıdaki videoda bu yaklaşımı kullanarak hayranlarının müzik videosunu altı dilde dinlemesine olanak tanıdı. Midnatt, farklı dillerin her birinde sözlerin kulağa daha doğal gelmesi için yapay zeka bile kullandı.
Diğer yandan, izleyiciler bu özelliği ufuklarını genişletmek için kullanıyor. Bir Ipsos araştırmasına göre katılımcıların %54'ü, kendi dilinden farklı bir dilde içerik oluşturan bir içerik üreticiyi takip ettiklerini söylüyor.1
Çok dilli ses Think with Google'da da kullanılıyor. Think with Google İtalya editörü Ilaria Marittimo, kısa süre önce yayınlanan İngilizce dilindeki Think with Google videosuna İtalyanca seslendirmesi eklemek için bu özelliği kullandı.
"Bu video, yapay zeka hakkında İtalyan okuyucularımızla mutlaka paylaşmamız gereken çok önemli yol gösterici bilgiler içeriyor," diyen Marittimo şöyle devam ediyor: "Bu video, farklı bir uzmanla yerel dilde yeni bir röportaj çekmeye gerek kalmadan tümüyle yeni bir izleyici kitlesine ulaştı."
Remiksleme, bir içerik üreticinin iç dünyasının ne kadar yaratıcı olabileceğini gösteriyor. İçerik üreticiler artık katı hikaye anlatma biçimleriyle kısıtlı değil.
Remiksleme ile yeni bir şey yaratmak
Teknolojinin daha erişilebilir hale gelmesi, video editörü veya özel efekt sanatçısı olmayı da hiç olmadığı kadar kolay hale getirdi.
Bu durum birçok içerik üreticiyi öne çıkan trendler olan video kırpma ve video remikslemeye, yöneltti.
Kırpma araçları, izleyicilerin uzun videolardan istedikleri anları hızlı bir şekilde çıkarıp almasına olanak tanıyor. 2023'te YouTube kırpma özelliği kullanılarak her ay 14 milyondan fazla video oluşturuldu.2
İçerik remiksleme, bir içerik üreticinin müzik videosu veya ünlü röportajı gibi bir kaynak videoyla başlayıp onu yeni bir şeyle birleştirmesini içeriyor. Artık Z kuşağı iletişiminin merkezinde yer alan meme'lerle, remiksleme gençlik kültürüne katkıda bulunmanın bir yolu haline geldi.
YouTube trendleri üzerine çalışan bir Google uzmanı olan Earnest Pettie bu konuda şunları söylüyor: "Remiksleme, içerik üreticilerin zihinlerinin sınır tanımadığını gösteriyor. Onlar artık katı hikaye anlatma biçimleriyle kısıtlı değil."
Bu remiksleme örneği şarkıcı Demi Lovato'ya ait ve orijinaline göre hızlandırılmış. Hayranların hızlandırılmış remiksleri o kadar popüler hale geldi ki Lovato gibi sanatçılar artık kendi remiks versiyonlarını yayınlıyor.
Bu remiksleme örneği İngiliz şarkıcı Raye'ye ait ve orijinaline göre hızlandırılmış. Hayranların hızlandırılmış remiksleri o kadar popüler hale geldi ki Raye gibi sanatçılar artık kendi remiks versiyonlarını yayınlıyor.
Bir Ipsos araştırmasına göre, Z kuşağı kullanıcılarının %65'i ilk defa kısa video olarak dinledikleri bir şarkının, son 12 ay içinde yavaşlatılmış veya hızlandırılmış bir remiks olduğunu keşfetti.3
Bu videoda, "House of the Dragon" adlı HBO MAX dizisinde oynayan iki oyuncu birbirleriyle röportaj yapıyor. Kullanıcılar (dizinin sıkı takipçileri) HBO MAX tarafından seçilen alıntıları başka Shorts videolarına remiksledi.
İçerik üreticiler ve izleyiciler bu araçların nasıl kullanılacağını birbirine öğretiyor.
Geniş bir kitlenin ilgisini çekmek için video altyazısı
Altyazı bir erişilebilirlik aracı olarak kullanılmaya başlamasına rağmen izleme deneyiminde önemli bir rol oynar konuma geldi. Yeni nesil video altyazıları videoya nüans, bağlam veya "yalnızca o topluluğun anlayacağı espriler" katarak kitleyle daha derin bir bağlantı oluşturuyor.
İçerik üreticiler, herhangi bir sesli yorum içermeyen, sadece ortam sesi duyulan "sessiz vlog'larda" da altyazı kullanıyor. İçerik üreticiler bu tür içeriklerde, görsellerin sürükleyici doğasının etkisini yitirmemesi için anlatımı insan sesi yerine altyazılarla yapmayı tercih ediyor.
Altyazılar videoya gömülü değil, videodan ayrı. Böylece izleyiciler altyazıları açıp kapatabilir. Bu sayede, izleyiciler içeriği nasıl izlemek istedikleri konusunda daha fazla kontrole sahip oluyor. Z Kuşağı üyeleri bu özelliğin başta gelen hayranları: Z kuşağından olanların %86'sı ayda en az bir defa altyazılı içerik izliyor ve %60'ı içeriği altyazılar açık şekilde izlemeyi tercih ediyor.4 Bazı platformlarda, altyazıların açık olması artık varsayılan ayar haline gelmiş durumda.
Pettie bu konuda, "Bu karşılıklı etkileşimle oluşan bir döngü: izleyiciler altyazılı izlemeyi seçiyor, bu da içerik üreticilerin altyazıları içeriklerinde nasıl kullanacağını etkiliyor," diyor. Karşılığında, ekstra açıklamaları kaçırmamak için daha fazla izleyici altyazılı izlemeyi tercih ediyor. Kitlenin tercihleri yaratıcı süreci etkiliyor. İçerik üreticiler ve izleyiciler bu araçların nasıl kullanılacağını birbirine öğretiyor."
Pazarlamacılar: Yeni hikaye anlatma tekniklerini benimseme zamanı
Teknoloji daha erişilebilir olduğu için içerik üreticiler yaratıcı altyazılarla, çok dilli sesle ve remikslemeyle yeni hikaye anlatma seçenekleri ortaya çıkarma olanağına sahip.
Aynı durum markalar için de geçerli. Markalar da benzer şekilde göze çarpan içerikler sunmak, yaygınlık kazanan deneyimlerin bir parçası olmak ve kültürel olarak yankı uyandırmak için bu araçları kullanabilir.
Mesajlarınızın hem erişimini hem de etkisini artırmak için pazarlama ekibinizin video oluşturma sürecini yeni bir yaklaşımla nasıl geliştirebileceği üzerinde düşünmenin zamanı geldi.